Son dönemde hacker saldırıları, ele geçirilen kullanıcı bilgileri ve uygulama mağazalarındaki zararlı yazılımlar gibi haberleri çok sık görür olduk. Bu nedenle sizler için, kullanıcı bilgilerinizi güvende tutmanıza yardımcı olacak ipuçlarını derledik.
Özellikle geçtiğimiz yıllarda gerçekleşen iCloud (the fappening) faciasından sonra dur durak bilmeyen bir hacker saldırıları furyası başladı ki; neredeyse her hafta büyük çapta kullanıcı bilgisini elinde bulunduran firmalara saldırı düzenleniyor, Kaspersky gibi devasa siber güvenlik firmaları bile bu saldırılardan nasibini aldı.
Kullanıcı isimleri, parolalar, kredi kartı bilgileri, sosyal medya hesapları… Kısacası, sahip olduğumuz ve internet üzerinden erişebildiğimiz tüm kişisel hesaplarımız bir şekilde saldırıya açık durumda ve güvenebileceğimiz tek sistem hizmet aldığımız firmanın kendi güvenlik önlemleri. Bu nedenle sadece buna bağlı kalmamak için kendi alabileceğiniz önlemleri de atlamamak ve elinizden gelen maksimum çabayı sarf etmek zorundasınız ki; bilgileriniz, fotoğraflarınız, banka hesaplarınız ya da bilgisayarınız veya mobil cihazınız güvende kalsın.
Şifrelerinizi Hacker Saldırıları Karşısında Korumanın 5 Yolu
1-Şifrelerinizi bir robota havale edin
İnsan beyni birçok şifreyi hatırlayabilir. Ancak kabul etmemiz gerekli ki; şifre oluşturma konusunda çok başarılı değiliz.
Genellikle çoğumuz farklı sitelerde ya da sistemlerde aynı şifreleri kullanıyoruz ki; şifre belirleme konusunda yapabileceğimiz en büyük hatalardan biri bu. Facebook, Google, Twitter ve on-line bankacılık işlemleri için kullandığımız şifrenin aynı olduğunu düşünün. mail hesabınız ele geçirildiği anda tüm hesaplarınız da otomatik olarak hacker saldırıları yapan kişi veya kişilerin eline düşmüş oluyor.
Bu sorunu çözmek için her sitede ayrı ayrı şifre oluşturmak yerine bir şifre düzenleme programı kullanmanız. Bu programlar, her ziyaret ettiğiniz site için size uzun ve karmaşık bir şifre üretip tüm cihazlarınızda bu şifreleri senkronize ediyor.
En yaygın kullanılan iki şifre yöneticisi olan LastPass ve 1Password uygulamalarını Chrome’un uygulama mağazasında bulabilirsiniz.
2-Mümkün olan her yerde iki aşamalı güvenlik erişimini kullanın
Hesaplarınızı güvende tutmanın bir başka yolu da şifreniz ele geçirilse bile hesabınıza erişimin sağlanamadığı iki aşamalı güvenlik sistemleriini kullanmak. Pek çok sistemde mevcut olan bu iki aşamalı güvenlik uygulamaları telefonunuza bir şifre göndererek ya da cihazınıza kurduğunuz bir uygulamadan tek kullanımlık bir şifre oluşturarak erişim sağlamanızı sağlıyor.
U2F güvenlik anahtarı ise USB girişinize takarak giriş yaptığınız hesabın güvenlik fonksiyonlarını artıran ikinci bir güvenlik duvarı olarak çalışan bir sistem. 15 Dolar civarında bir bütçe ile sahip olabildiğiniz. Bu sistem henüz çok fazla yer tarafından desteklenmiyor. Gmail gibi Google hesapları bu sistemi destekliyor. Önümüzdeki yıllarda U2F destekli uygulamaların sayısının artacağı düşünülüyor.
3-Disk şifrelemeyi aktif hale getirin
Eğer bilgisayarınızı ya da telefonunuzu kaybettiyseniz ve disk şifreleme fonksiyonu aktif değilse, cihazınızı ele geçiren kişi içinde bulunan her dosyaya ve veriye erişebilir. iPhone ve iPad cihazlarda otomatik olarak aktif olan disk şifreleme özelliğini Mac, Windows ve Android’de aktif hale getirmek için ise biraz uğraşmanız gerekiyor; ancak bir kez aktif hale geldiğinde yeni bir cihaz almak ya da hırsız alarmı ile cihazı kurtarmak arasındaki farkı ortaya koyuyor.
4-Webcaminize sticker yapıştırın
Evet, bunun sıra dışı bir metot olduğunun farkındayız. Ama sadece hesaplarınızın değil, kendinizin de güvenliğini sağlamak zorundasınız. İnternette stalker adıyla anılan ve eskiden röntgenci dediğimiz kişilerin çok garip alışkanlıkları ve sapkınlıkları olabiliyor. Bu garip karakterli kişilerin sizin bilgisayarınızın kamerasını diledikleri zaman açabiliyorlar. Sizin ruhunuz bile duymadan açması ve sizi gözetlemesi mümkün. Elbette bu, yıl içinde milyonlarca kez gerçekleşen bir durum değil; ancak anlatılan hikayeler gerçek ve korkutucu.
5-Telefon konuşmalarınızı ve mesajlarınızı şifreleyin
GSM operatörleri tarafından sağlanan mesaj ve arama sistemleri çok da güvenli sistemler değil. Ucuz ekipmanlarla dahi rahatlıkla takip edilebiliyor. Bu da hükümetinizin ya da yabancı bir hükümetin veya hackerların sizi dinleyebildiği anlamına gelir. Hatta mesajlarınıza ulaşabildiği ve size telefonunuzdan diledikleri gibi ulaşabildiği anlamına geliyor.
Bazı internet tabanlı uygulamalar ise telefonunuzda başka bir özellik açmanıza gerek duymadan sizin aramalarınızı ve mesajlarınızı şifreliyor. Şifrelediği dosyaları ise erişilemez hale getiriyor. Apple’ın FaceTime uygulaması ya da en yaygın kullanılan mesajlaşma uygulamalarından WhatsApp, güvenli iletişim için iş gören uygulamalar. Ancak daha güçlü bir duvar istiyorsanız konuşmalarınız için AppStore’da ücretsiz olan Signal uygulamasını kullanabilirsiniz.
Daha fazla bilgi ve Sızma testleri için lütfen bizimle iletişime geçin.
